YİNE SAÇMALADIM!
Küçük bir su şırıltısı,
Aşkımızı fısıldıyordu kulaklarıma.
Aşkımızın türküsünü söylüyordu,
Yüreğim O’nun vokalisti.
İnceden inceye bir sızı yüreğimde geçmişe dair.
Beynimdeyse kalbimin uzun gibi gözüken
Aslında kısacık olan yol türküsü.
Gözleri mahmur.
Gaydırı ellerin gubbak sevdasıyla
Güğümleri gerçekten kalaylı mıydı acaba?
Kalaycı mı aşıktı yoksa,
Ve de kalaycılıkta para var mıydı?
YOKSA
Artık,
Sen yoksun karanlık saatlerimde
Ve silüetin,
Sigara dumanımdaki.
Artık sigaramda yok zaten,
Sen kokan buram buram.
Sadece ben ve senin hayalinle karalanmış,
Bir tutam kağıt parçası,
Bomboş;
Artık soğan taşımıyorum yanımda,
Hani gözlerimdeki yaşlar haykırdığında gökyüzüne,
Çıkarıp cebimden doğramaya başladığım
Ve dilimdeki türkü:
‘Ela gözlü benli dilber’
Bugünlerde devamlı hırsızlar geliyor,
Ben uyurken
Ve etrafta o kadar eşya varken
Neden onlar?
Dün gözlerimdeki sıcak fer,
Bugün yüzümdeki tebessüm,
Yarınsa?
YALNIZLIĞA DAİR
Yaşayamadığım günleri özlüyorum,
Benden milyonlarca ışık yılı uzakta olan
Ve hayatımda hiç kullanmadığım esrarın
Damarlarımda yavaş yavaş
İlerlediğini hayal etmek
Haz veriyor bana nedense
Ve benim elimdeki gitardan çıkan melodinin,
Beynimde çalkalanması,
Uğultu şeklinde,
Delirtircesine,
Yalnızım...
Etrafımda milyonlarca insan var
Ve kendimi onların arasında,
Kaybolmuş gibi hissetmek,
Tam da varolmaya çalışırken.
Bir tek teyipten çıkan melodi var,
Dostlarımdan geriye kalan.
Ekmeği tuza banıp yediğini anlatıyor.
Bir de,
Bir de elimdeki sigaram,
Hani zararlıymış ya.
Ta kendisi işte...
Dumanı teselli verir bana zaman zaman.
Her zaman yüreğimin götürdüğü yerlerin,
Meskenim olmasını tavsiye eder
Ve acılarını anlatır bana,
Ta yürekten,
Yalnızım...
Of sigaram!
Dostum,kardeşim,sırdaşım.,
Bari sen bırakıp gitme beni,
Buralarda bir başıma,
Gözlerim yaşlı.
Topraksa toprak seninle,
Mutluluksa mutlulukların en büyüğü
Ama ellerini ellerimden kaçırma.
Off!dumanı tüten kardeşim.
Bari sen gitme...
YİNE Mİ BURDASIN?
Yine geldin aklıma,
Tam da tüm dertlerimi,
Düşmanlara akşam yemeğine göndermişken...
Ve de sesindeki titreme,
Tam da yok olmuşken.
Sensiz yılların buğulu sonsuzluğunda,
Kimsenin sonunu merak etmediği,
Benden başka...
Çift katlı ranzanın alt katında yatarken.
Ama yerin yedi değil,
Tam yedi bin kat dibinde
Hissederken kendimi...
Yerin yedi bin kat dibi
Ne kadar sıcaktır.
Bilir misiniz?
Cehennem misali.
Orayı her ziyaretinde ateş basar,
İçinde bulunduğum odayı.
Yanarım içten içe.
Ve ben yanarım
Ve ben bilirim içinde,
İçten içe çağlayan azgın şelaleyi.
Az sonra bir de bakmışım ki:
Su da yanıyor.
Ben yanarım o yanar,
Ve yine ben.
Duyan olmaz hıçkırıklarımdaki hırıltıyı,
Ve gözlerimin özünü kimse göremez,
Benden başka.
Yalnız ben bilirim,
Sessizliğin acısını,
Ve yalnız ben...
YAPAMADIM
Bir daha şiir yazmak yok demiştim,
Gözlerinin karası için ve
Asla kaybolmak yok demiştim
O karanlığın ortasında.
Bir başıma dolanırken,
Yapamadım.
Fotoğrafını elime almak yok demiştim.
Yırtıp atmıştım çöp tenekesine.
Kendime güvenemediğim ve
Bakarken o karanlığın ortasında,
Kaybolacağımı bildiğim için.
Yapamadım...
O gece darmadağın ettim çöp tenekesini,
Buldum,yapıştırdım,sildim ve
Öptüm sabaha kadar.
Fotoğrafına sarıldım,
Kasvetli gecenin tam orta yerinde
Yapamadım...
Tıpkı yıllar önce kendime söz verdiğim gibi,
Kahretsin demiştim,
Defol git demiştim,
Benden uzak dur demiştim,
Seni bir daha düşünmeyeceğim demiştim.
Yapamadım...
YİNE KARA GÖZLER
Aklım kara gözlerinde
Bense sonsuz karanlıkların içindeki
Yalnızlık diyarındayım yalnız başıma
Cebimde beş kuruş yok
Seni düşünürken tüttüreceğim
Bir tek sigarayı alacak bile
Of anam of!
Ağlarsa ağlayan anam olur zaten
Yalnız başına.
Dimdik durarak karşısındakilere karşı
Gerisi defolup gitsin.
Of anam of!
Bir tek anam düşünür
Ne yiyip içtiğimi
Gerisi yalan.
Ah be kara gözlüm
Bir he desen
Mevsimlerden ilkbahar nasıl birşeymiş,
Bir göstersen bana.
Ve saatlerce bakıp,dalıp gitsem ardından
Gözlerinin sonsuz karasına ve
Yalnız sana kilitlense gözlerim
Bundan sonra.
Gözlerimin renginin kahvesin
Dalıp giden ilk sen olsan be.
Kara gözlüm,
Gözlerinin çağlayan karasında,
Beni düşünene anam var sanki ve
Sevdalısı olduğum
İzmir’imin bana masmavi gözüken denizi
Her ne kadar boklu olsa bile...
Neden dalıp gittiğimi anlamamışsındır herhalde.
Gözlerinin karasına.
İlk aşkım var sanki
Bana sıcacık bakan.
Gözlerimde yüreği görünen
Dağları onun için geçmenin,
Benim için
Sadece çocuk oyuncağından ibaret olduğu.
Ah be kara gözlüm
Bir he desen
YORUM-SUS
Hey gözüne kurban olmadığımın,
Kara kaderli kahpe dünyası.
Bir sevebilme hayalim bile olmadıktan sonra
Neyleyeyim ikiz yatağı.
Kendi elimle içmediğim sigaraları
Özlemeye başlıyorum aniden.
Ve o dumansız dudaklar arasındaki kara sevda
Ve artık kara gözlerimin,
Son gecesi
Bu sonsuz deryada.
Ne önemi var artık,
Kara gözlerin ve kara düşüncelerin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder