UNUTMA
Önceleri sen vardın,
Hemen yanlış anlama şimdi de sen varsın.
Daha büyük, daha ciddi,daha akılcı bir şekilde.
Aşkın hiçbir zaman yok olmadı,
Daima bir çığ gibi büyüdü,büyüdü.
Ama bu aşk hiç unutulmadı,unutulmaz.
Senin adının ilk harfi dahi söylendiğinde,
Yüreğimin derinliklerinden bir sızıdır kopacak.
Giderken keşke biraz daha bıraksaydın senden.
Bir gün aşka inanmayacağıma dahi inanmazdım.
Ama işte inandım, işte yok oldum sen gidince
Unutulmayanlar ölmez derlerdi ya gülüm
Unutulanlara mahsusmuş ölüm.
Hah!Tam da bana göre desene
Ölümün rengi de açar beni hani,
Ben beyaz,o beyaz
ÜŞÜ-YORUM
Hala üşüyorum bu şehirde,
Yaz sıcağında bile.
Sıcaklık 35 derece.
Vücudumsa 40.
Camlar buğulanıyor çoğu zaman,
Vücudumun ateşinden ve
Aklımdaysa yine sen ve
Başrol oyuncusu,
Her zamanki gibi:
Yine gözlerin...
Arıyorum karşımdaysa hep aynı ses,
Aradığım kişiye ulaşılamadığını söylüyor.
Acaba inceden inceye ulaşılamayacağını da mı?
Ve elleri ellerine muhtaç ve de
Gözlerim gözlerine,
Tenim tenine,
Hala üşüyorum bu şehirde,
Yaz sıcağında bile.
Yarınsa en önemli sınavım,
Önümde notlar.
Gözlerimin önündeki perdedeyse,
Her zamanki gibi:
Yine sen,
Hep sen,
Aklım firari...
Hala üşüyorum bu şehirde,
Yaz sıcağında bile.
Beynimde dalgalanan bir melodi:
Dağlar oy dağlar,
Geceleri benim için kim ağlar,
Ben bu gece ölmez isem,
Ölmem ölmem hiçbir vakit diyor.
Önümdeki entegrallerin içine saklanmışsın adeta.
Bir görünüp bir kaçar gibisin benden.
Gereksiz değil ve anlamlı,
Bütün sözler diyorum,
Önümdeki sana.
Duyuyor musun?
Bir defa koklasam senin ,
Burcu burcu kokan saçlarını ve
Bir defa öpsem gamzeli yanağından ve
Bir defa karşımda dursa dursa
Kabus karasa gözlerin.
Yaz sıcağıunda,
Bu şehirde,
Hala,
ÜŞÜRÜM
Geceleri çok soğuk olur üşürüm.
Ne kış gecelerindeki
Üç kat üst üste örttüğüm yorgan
Ne de o karlı günlerdeki
Kara batıp çıkan
Ve de bazı günlerde
O azgın suların içindeki
Tabanı delik ayakkabım.
Soğuktan değil
Sensizlikten üşürüm.
Sensizlikten yoğrulmuş
Bir tutam gece parçasının
Karanlıkta çevrelenmiş ayazında
Donar giderim
Ve hiç kimse ısıtmaz beni
Ve de eritip
Yüreğimdeki buzları
Döndüremez hayata.
Ne sevgililerin başında oturup
Saatlerce ışığında öpüştüğü şömine
Ne de sevgililerin üstünde kestane kızarttıkları
O minik pembe panjurlu evdeki
Sevimli soba.
Sevdiğim neredesin?
Gece olur bastırır dört bir yanımdan
Sensizliğin beslediği zehirli sarmaşıklar
Sarar dört bir yanımı
Boğulurum içinde.
Hava değişir
Sallanır sakalımdan
Kirli saçaklar
Sevdiğim burada
Geceleri çok soğuk olur
Üşürüm.
Beklemek güzeldir,
Bekleyenin olursa vede
Gitmek gelemler üzerine kurulmuşsa.
Sevdanın yürüyen merdiveninde,
Yukarıya doğruyken gidişlerinde
Ilık şerbet misali bir şey,
Damlar yüreğime ve
Son basamağı da geçip
Bekleyenin olduğunu göremeyince,
Beklemeler dökülür başından aşağıya.
Bir daha kimseyi,
Hele hele bekleyeni beklemeye,
Söz verirsin defalarca ve
Alırsın sözünü,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder