19 Şubat 2007 Pazartesi

ŞİİR-U

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z

UNUTMA

Önceleri sen vardın,

Hemen yanlış anlama şimdi de sen varsın.

Daha büyük, daha ciddi,daha akılcı bir şekilde.

Aşkın hiçbir zaman yok olmadı,

Daima bir çığ gibi büyüdü,büyüdü.

Ama bu aşk hiç unutulmadı,unutulmaz.

Senin adının ilk harfi dahi söylendiğinde,

Yüreğimin derinliklerinden bir sızıdır kopacak.

Giderken keşke biraz daha bıraksaydın senden.

Bir gün aşka inanmayacağıma dahi inanmazdım.

Ama işte inandım, işte yok oldum sen gidince

Unutulmayanlar ölmez derlerdi ya gülüm

Unutulanlara mahsusmuş ölüm.

Hah!Tam da bana göre desene

Ölümün rengi de açar beni hani,

Ben beyaz,o beyaz

Bir de sonum beyaz olsun yeter.


ÜŞÜ-YORUM

Hala üşüyorum bu şehirde,

Yaz sıcağında bile.

Sıcaklık 35 derece.

Vücudumsa 40.

Camlar buğulanıyor çoğu zaman,

Vücudumun ateşinden ve

Aklımdaysa yine sen ve

Başrol oyuncusu,

Her zamanki gibi:

Yine gözlerin...

Arıyorum karşımdaysa hep aynı ses,

Aradığım kişiye ulaşılamadığını söylüyor.

Acaba inceden inceye ulaşılamayacağını da mı?

Ve elleri ellerine muhtaç ve de

Gözlerim gözlerine,

Tenim tenine,

Hala üşüyorum bu şehirde,

Yaz sıcağında bile.

Yarınsa en önemli sınavım,

Önümde notlar.

Gözlerimin önündeki perdedeyse,

Her zamanki gibi:

Yine sen,

Hep sen,

Aklım firari...

Hala üşüyorum bu şehirde,

Yaz sıcağında bile.

Beynimde dalgalanan bir melodi:

Dağlar oy dağlar,

Geceleri benim için kim ağlar,

Ben bu gece ölmez isem,

Ölmem ölmem hiçbir vakit diyor.

Önümdeki entegrallerin içine saklanmışsın adeta.

Bir görünüp bir kaçar gibisin benden.

Gereksiz değil ve anlamlı,

Bütün sözler diyorum,

Önümdeki sana.

Duyuyor musun?

Bir defa koklasam senin ,

Burcu burcu kokan saçlarını ve

Bir defa öpsem gamzeli yanağından ve

Bir defa karşımda dursa dursa

Kabus karasa gözlerin.

Yaz sıcağıunda,

Bu şehirde,

Hala,

Üşü-yorum!


ÜŞÜRÜM

Geceleri çok soğuk olur üşürüm.

Ne kış gecelerindeki

Üç kat üst üste örttüğüm yorgan

Ne de o karlı günlerdeki

Kara batıp çıkan

Ve de bazı günlerde

O azgın suların içindeki

Tabanı delik ayakkabım.

Soğuktan değil

Sensizlikten üşürüm.

Sensizlikten yoğrulmuş

Bir tutam gece parçasının

Karanlıkta çevrelenmiş ayazında

Donar giderim

Ve hiç kimse ısıtmaz beni

Ve de eritip

Yüreğimdeki buzları

Döndüremez hayata.

Ne sevgililerin başında oturup

Saatlerce ışığında öpüştüğü şömine

Ne de sevgililerin üstünde kestane kızarttıkları

O minik pembe panjurlu evdeki

Sevimli soba.

Sevdiğim neredesin?

Gece olur bastırır dört bir yanımdan

Sensizliğin beslediği zehirli sarmaşıklar

Sarar dört bir yanımı

Boğulurum içinde.

Hava değişir

Sallanır sakalımdan

Kirli saçaklar

Sevdiğim burada

Geceleri çok soğuk olur

Üşürüm.

Beklemek güzeldir,

Bekleyenin olursa vede

Gitmek gelemler üzerine kurulmuşsa.

Sevdanın yürüyen merdiveninde,

Yukarıya doğruyken gidişlerinde

Ilık şerbet misali bir şey,

Damlar yüreğime ve

Son basamağı da geçip

Bekleyenin olduğunu göremeyince,

Beklemeler dökülür başından aşağıya.

Bir daha kimseyi,

Hele hele bekleyeni beklemeye,

Söz verirsin defalarca ve

Alırsın sözünü,

Geriden geriye...


Hiç yorum yok: